Akyaka, Ula / Turkey Gezi Notlari #1

Nereden başlayayım hiç bilemiyorum.

Akyaka'ya Doğru

Açıkçası yola çıkmadan önce pek fazla araştırmadık. Daha öncesinde bir kaç blogda okuduklarımdan ve duyduklarım sayesinde merakım artmıştı Akyaka'ya. Geri kalani surpriz olacaktı.

Didim'den yola çıktık. Muğla'nin içine girmeden yola devam ettik ve Gökova körfezine vardık. Akyaka Ula'ya bağli Marmaris ve Muğla'nin ortasinda masmaviliğin, yeşilliğin ve sıcak insanların bulunduğu şirin bir belde.

Buradan tıklayarak Flickr Akyaka fotoğraflarıma ulaşabilirsiniz.

Akyaka'da Evler harikaydi!

Tek tip mimari zorunluluğunu güzel tarafı, görselliğin o düzenle beraber mükemmeliğini getirmiş. Ahşap ve beyazın birlikteliği sayesinde evlerin görselliği harika!

Azmak Nehri'ni, sahile indiğinizde sol tarafınizda görüyorsunuz. Ben vardığımda akşamüzeriydi ve lacivert-pembe-mor gökyüzünün Azmak Nehri'ne yansıdığı vakitlerde oradaydım.

Gün batımında doğanın renkleri ilham veriyordu adeta! Rüzgar daha yavaştı ve deniz güzeldi.

Akyaka'da Nerede Konaklanir?

Ufak bir keşif yürüyüşünün ardından pansiyona geri döndük. Evet, bazılarının içi eski de olsa sahile en yakın ve en temiz olana rastladik diyebilirim. Beş kişi olduğumuzdan dolayı oldukça hesaplı vir seçim oldu. Üstelik kendi yemeğimizi de biz yaptık.

Ancak rahatiniza fazla düşkünseniz ve atrıntılarla uğraşmak istemıyorsanız iyi oteller de var.

Bu linkten bilgi edinebilir telefon/e-mail adreslerıne ulaşabilirsiniz :

http://www.akyaka.com
http://akyaka-gokova.neredekal.com
http://www.akyaka.bel.tr/akyaka_konaklama_tesisleri.html

Ertesi gün mesire yeri olarak geçen, plajin sağ tarafinda kalan alana yürüdüm. Patikanın son bulmasıyla taş merdivenler başlıyor. Ne yazık ki o gün çok rüzgarlıydı ve daha yükseğe çıkamadim. Ancak aşağıdaki fotoğraflar o anları anlatacaktır eminim.

Azmak Nehri

Nehrin bir kısmina kadar yapılan ufak kayıkların sizi götürdüğü turlar var. Azmak Nehri'ni görmeden olmaz deyip atladık kayığa. Bazı kısımlarında 15 metre derinliği bulmasına rağmen su cam gibi berraktı. Çeşit çeşit balıkları ayrıca sazlıkların arasındaki ya da kayaların üzerindeki ördekleri rahatça gözlemleyebiliyorsunuz.

Nehir akımı ile beraber dönüş daha hızlı oluyor.

Sahile döndüğümüzde köpeklerle biraz vakit geçirdik. Bazıları belliydi ki yazlikçilar tarafindan sokağa bırakılmıştılar. Ancak yerel halk köpeklere karşı oldukça iyi davranıyordu, bir köpeğin davranışından o halkı gözlemleyebilirsiniz. Onlar mutluydu.

Ardından tekne gezisine katıldık, 6 ekim'di ve hava serindi. Denize girmektense dalgaları dinledim ve bolca fotoğraf çektim. Havanın biraz bulutlu olması güne farklı ve güzel bir ışık katıyor bence.

Doğaya o kadar bağlanıyorum ki tüm anı kaydetmek için milyonlarca fotoğraf çekmişim. Dolayısıyla birbirinin benzeri fazlaca fotoğraf arasından mükemmeli seçip düzenlemeler yapmaktaydım.

Tüm renkleriyle, Akyaka'yı görmenizi öneriyorum. Kenara çekilip kitap yazmayı düşünen veya kafa dinlemek isteyenlerin kesinlikle uğraması gerektiğini belirtmek istiyorum.

Üç günlük gezimde Akyaka'ya göç etmeye karar vermeye ramak kalmıştı. Şimdi yine gezilecekler listemte çünkü tekrar gitmek için kendime merak edecek açıklar bıraktim.

Bir dahaki sefere görüşmek üzere Akyaka!